21 Temmuz 2011

Zemin Futbol Oynamaya Müsait Mi?

Esasında Süper Kupa finalinin ertelenmesinin Beşiktaş’ın kazandığı Türkiye Kupası’nın iade etmesiyle ilintili olduğunu düşünüyorum. Zaten normal şartlarda Mehmet Ali Aydınlar, nasıl ligler aynı tarihinde başlayacak diyorsa Süper Kupa için de aynısını söylüyordu, ancak Beşiktaş’tan gelen bu hareket planları biraz bozdu. Fakat ligin ertelenmesi için ellerinde herhangi bir belge yoktu, bu sebepten olumlu ya da olumsuz karar vermeleri de mümkün değildi. Ancak dün itibariyle belgelerin büyük bir kısmı Federasyon’a ulaştırıldı.

Şu aşamada Federasyon da sağlıklı kararı vermek için liglerin ertelenmesi gerekiyor mu yoksa mevcut zaman dilimi içerisinde nihai karar verilebilir mi bunu tartmaya çalışacak. Açıkçası önümüzde yaklaşık 15 günlük bir süre olduğunu düşünürsek bu sürenin doğru kararı vermek için hiç de yeterli olduğunu düşünmüyorum. Zira 26 klasör belgeden söz ediliyor, üstelik bunlar tamamı da değil. Yani bu şartlar altında bu kadar kısa bir süre içerisinde sağlıklı bir karar verilmesi mümkün değil, ligleri normal tarihinde işletip tam lig ortasında karar verip birileri düşürülürse bu çok daha kötü sonuçlara sebep olur.

İşin bir de psikolojik yönü var. Futbol taraftarlar için oynanır denir hep, bir düşünün ülkenin en büyük takımlarından ikisinin kazandıkları başarıların kirli oyunlarla elde edildiği iddia ediliyor. Milyonlarca futbolsever, yıllarca peşinden koştuğu, yeri geldi mi sevindiği, yeri geldi mi üzüldüğü, kimilerinin hayatının merkezine koyduğu oyunun aslında hiç de düşündükleri, sevdikleri gibi olmadığını öğreniyor.

Kendi adıma konuşmak gerekirse ben bu belirsizlik ortamı içerisinde futbol oynanmasını istemiyorum. Nasıl Beşiktaş bu soruşturmada hakkındaki nihai karar verilene kadar kupayı istemiyorsa ben de bu belirsizlik son bulup suçlusu suçsuzu ayırt edilene dek futbol izlemek istemiyorum. Hadi başlattın diyelim ligi normal tarihinde, ben nasıl güveneceğim inanacağım sahadaki oyuna. Ya da diyelim ki ben bu adı geçen takımlardan birinin taraftarıyım, ben her an düşme korkusuyla diken üstünde mi seyredeceğim bu ligi? Yahut kazandığım her maçtan sonra ‘ama ya düşersek’ diye düşünüp hevesim kursağımda mı kalacak?

Dediğim gibi şu raddede alınabilecek en akla yatkın karar, bu soruşturma tamamlanıp suçlular cezalandırılıp, suçsuzlar aklanana kadar ligin ertelenmesidir. Soruşturma tamamlanıp ‘temizlig’ son bulduğunda kamu vicdanı da rahatlayacak. Zira bu ülkede yıllardır milyon tane şike, teşvik hikayesi anlatılır durur. Her maç öncesi ve sonrası çeşit çeşit komplo teorisi ortaya atılır. Hatta belli bir kesim futbolun tamamıyla bu oyunlarla yönetildiğini düşünür, böyle olmadığını iddia edenlere de ‘enayi’ gözüyle bakar. Bu hikayeler sürekli dillendirilince de tabi bir çok insan kanıksadı bu durumu. Maç içerisinde hata yapan hakemlerin hemen hepsi satılmıştı, kaleciler arasında zaten şike yapmayan yoktu, o takım buna maç sattı, şu takım bilerek oynamadı vs. vs. Yıllar boyu anlatılagelen komplo teorileri insanların futbol algısını bu yöne çekti maalesef. İşte bu soruşturma son bulduğunda yıllar boyu birçok insanın kafasında yerleşmiş olan bu hastalıklı düşünce biçimi de son bulacak. Ve insanlar bu kadar uzun bir zaman sonra sahada gerçekten temiz bir oyun izledikleri konusunda müsterih olacaklar.

Hiç yorum yok: