13 Ağustos 2011

Yeni Sezon ve Transfer Gündemi Üzerine


Mâlum, Arda'nın Madrid yollarına düşmesi, gündemimizi biraz başka tarafa çekti. Fakat asıl meselemiz olan transfer bu gelişmeyle birlikte daha da mühim bir hâl aldı. Zira gidişat itibariyle benim şahsi düşüncem forvete ve orta sahaya bir takviye daha yapıp transfer defterini kapatmaktan yanaydı.

Ancak Arda'nın zamansız gidişi planları da bozdu, şimdi kanatlara da sağlam bir takviye gerekli. Ayrıca banko oynayacak bir isim olmasa da kanatlar için kadro derinliği oluşturmak açısından bir de alternatif transfer edilmesi yerinde olur. Eboue transferi işte bu açıdan önemli, zira hem bek hem kanatta yer alabilecek çok yönlü bir oyuncu. Gelen haberlere göre de transfer bitme aşamasında imiş.

Arshavin konusu da ciddi şekilde basında yer alıyor, orta sahanın solunda ve forvet arkasında oynayabilecek bir oyuncu, ancak Fatih Hoca dünki açıklamasında bu transfer için şartların uygun olmadığını deklare etti. Zira maddi açıdan oldukça külfetli bir transfer, ben de biraz daha maddi açıdan sıkıntı yaratmayacak isimlere yönelinmesi gerektiğini düşünüyorum. Yine bu doğrultuda Terim, Keita konusunda olumlu açıklamalar yapmış. Ayrıca ille de yabancı olması gerekmiyor bu ismin, yerli alternatifler de dikkate alınmalı. Misal en basitinden benim ilk aklıma gelen Bursaspor'lu Volkan Şen.

Bir de forvet meselesi var. Özellikle son birkaç yıldır Galatasaray forvet hattı bir türlü rayına oturmuyor. Geçtiğimiz yıl Baros'un sakatlığının üstüne bir de Mehmet Batdal'ın beklenen kalibrede olmayışı forvet mevkisinin yap-boza dönüşmesine yol açtı. Bu sezon aynı riske girmemek adına yeni yönetim, ayağının tozuyla Elmander'i transfer etti. Tam anlamıyla klasik bir 9 numara olmasa da hem forvet hem de forvet arkasında görev yapabilecek bir isim olması açısından önemli bir transferdi.

Hep söylüyorum Baros sağlıklı olduğu sürece Galatasaray santrafor sıkıntısı çekmez. İlk sezonunda gol kralı oluşu, geçtiğimiz sezon sakatlık belasından kurtulup oynayabildiği maçlarda attığı hatrı sayılır sayıdaki gol zaten bunun ispatıydı. Liverpool maçıyla birlikte geri dönüşün sinyallerini verdi. Ancak dediğim gibi Baros konusunda tek handikap sık sakatlanması, bu sorunu bu sezon aşabilirse eğer gol kralı olması işten bile değil.



Gelelim Stancu'ya. Fatih Hoca'nın dün yaptığı açıklamaya bakıldığında Stancu'yu da kazanmaktan yana olduğu anlaşılıyor. Bana da mantıklı geliyor açıkçası, 5 milyon € verilip alınan, geldiği takımda yarım sezonda 17 gol atmış bir futbolcunun bir kalemde silip atılması yanlış olur diye düşünüyorum. Bu açıdan baktığımızda zaten üç yabancıyla şişmiş bir forvet hattına bir yabancının daha transferi söz konusu olmaz diye düşünüyorum. Kısacası forvet defteri kapanmış gibi görünüyor.

Savunmayı da unutmayalım tabi, esasen geçtiğimiz sezonun Galatasaray tarihinin en kötü sezonu olması ve o takımın savunma hattının bir değişiklikle hâla takımdaki yerini koruyor olması bana pek mantıklı gelmiyor. Yani kabus gibi geçen sezonda Servet'in yanı başından geçen adamları nasıl kaçırdığı, Hakan Balta'nın, akıllara zarar kademe hataları, sol kanadı rakipler için otobana çevirişi hâla hafızalarımızda. Buna karşın savunmayı tek transferle kapatmak bana pek akılcı gelmiyor. Bilhassa sol beke ve stopere takviye gerektiğini düşünüyorum. Yoksa geçtiğimiz sezon kazanılan kötü alışkanlıklar bu sezon da başımızı ağrıtabilir. Ancak gerek Fatih Hoca'nın ve yönetim açıklamaları gerekse medyada yazılıp çizilenlere bakıldığında bu yönde bir arayış yok gibi.

Velhasıl kelam, büyük resme baktığımızda ben hâla yeni sezondan çok umutluyum. Zira yıllardan bu yana kanayan yaramız hâline gelen orta sahamız değişen çehresiyle adeta sınıf atladı. Bir düşünün geçen sezon Barış, M. Sarp, Ayhan'ın olduğu yerde bugün Selçuk, Melo, Ceyhun gibi isimler var. Forvet hattımız çok alternatiften oluşan zengin bir yapıya sahip. Belki orta sahadan bile uzun süredir bir türlü çare bulunamayan kaleci sorunsalı da Muslera gibi sağlam bir isimle uzun vadede çözüme kavuşturuldu. Savunma konusunda ise tek ümidim Servet, Hakan, Gökhan gibi isimlerin Fatih Hoca'nın gelişiyle birlikte ivme kazanmaları. Mâlum, Hoca'nın milli takımdan da banko oyuncularıydı bu isimler.

Ayrıca Avrupa'nın olmadığı bir sezonda bir de malum şike gündeminden ötürü rakiplerin durumu göz önüne alındığında çok fazla kasmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Zira hem iyi bir kadro oluşturduk, hem de rakiplerimize göre psikolojik açıdan oldukça rahatız. Bunun da ötesinde düşme ihtimali olan takımlar da var tabi.

Hiç yorum yok: