8 Ağustos 2012

Santi Cazorla & Arsenal

Arsenal, Barcelona ile birlikte Avrupa liglerinde sempati duyduğum iki takımdan biri. İki takımı da sevme sebebim aynı, total futbol dediğimiz bol pas yapmaya ve takım halinde hücum/takım halinde savunmaya dayalı felsefeyi benimsemiş olmaları ve altyapıya, kendi futbolcularını yetiştirmeye verdikleri önem. Arsenal, futbol bakımından Barcelona'nın bir-iki tık altında bir takım. Geçen yıl sezona oldukça kötü şekilde girdiler ve 8 gollü United mağlubiyeti adeta soğuk duş etkisi yaptı. Zamanla toparladılar ve sezonu üçüncü bitirerek Şampiyonlar Ligi biletini aldılar.

Wenger bu yıl işi daha sıkı tutuyor ve önceki yıllara nazaran transfere biraz daha fazla eğiliyor. Persie'nin gitme ihtimaline karşı alınan Ligue 1 gol kralı Giroud, önceki yıl adı Galatasaray'la anılırken bir anda yaşadığı patlamayla küme düşen Köln'de 18 gol atmayı başaran ve yeniden Avrupa pazarında piyasası yükselen Podolski'den sonra, son isim Malaga'lı Santi Cazorla oldu.



Birçok kişi bu isme geçtiğimiz sezon oynanan Malaga-Real Madrid maçından aşina. Zira orada son dakikada kaledeki örümcek ağlarını alan ve Bernabeu'yu sessizliğe gömen isimdi Cazorla. Casillas gibi bir kaleciyi bile çaresiz bırakmasından da anlaşılacağı üzere frikikleri etkili kullanabiliyor ve uzaktan şut atma becerisi yüksek. Dribling yapabilen, ayağına hakim, adam eksiltebilen, süratli, teknik bir oyuncu ve genelde kenardan içeri kat eden bir stili var. Son dönemde bir çıkış yakaladı ve bu çıkışla birlikte fazla forma giyemese de İspanya'nın Euro 2012 kadrosunda da kendine yer buldu. Cazorla, iki kanatta da oynayabiliyor ancak Podolski transferini göz önüne aldığımızda Wenger onu muhtemelen sağ kanatta değerlendirecek.

Hiç yorum yok: