12 Mayıs 2012

Din, Dil, Irk Tanımaz Bu Sevgi

Galatasaray Dergisi'nin son iki ayki sayılarında ilgi çekici iki yazı vardı. Bu yazılarla bir kez daha anladım ki bu sevginin dinle, dille, milliyetle hiçbir ilgisi yok. İlk yazıda "Galatasaray Bosna i Hercegovina"dan bahsediliyor. İsminden de anlaşılacağı üzere Bosna Hersek'teki Galatasaray tutkunlarının ortaya çıkardığı bir oluşum bu. Dünyanın birçok yerinde gurbetçi Galatasaray'lıların oluşturduğu oluşumlar mevcut, lakin enteresan olan resmiyette dernek olarak görünen bu oluşumun 150'yi aşkın üyesinin tamamının Boşnak olması. Ayrıca üyelerin bir kısmı 2010'da oynanan OFK Belgrad-Galatasaray maçında bir araya gelmiş. Facebook'ta sürekli güncellenen, maçlarla ilgili yorumlar, tartışmalar yapılan bir sayfaları var.



Aslına bakarsanız söz konusu olan Bosna gibi Türkiye'ye sempati duyulan bir ülke olduğunda bu durum çok da fazla şaşırtıcı değil. Fakat işin asıl enteresan kısmı bu ayki yazıda, daha doğrusu bir röportajda. Röportajın baş kahramanı Jorge Martinetti Montanari. Jorge, Quilmes Üniversitesi'nde Nano Teknolojiyle ilgili bilimsel çalışmalar yapıyor, 2000'deki UEFA zaferiyle birlikte kaptırmış gönlünü Galatasaray'a. Uzaktan uzağa bir sempati değil onunkisi. Öyle ki, üniversitesi onu konferansa göndereceğinde Fransa ve Amerika gibi prestijli ülkeleri reddedip Galatasaray'ın maçını izleyebilmek için Türkiye'yi tercih etmiş. Güney Amerika'daki Galatasaray sevgisi yalnızca Jorge ile sınırlı değil, Vamos Cimbom ve Galatasaray Sudamericana oluşumları altında buluşmuş birçok Galatasaray'lı daha var  binlerce kilpmetre uzakta. Ayrıca yine bu oluşumların da ortak bir Facebook sayfaları ve blogları mevcut. Benim bir Galatasaray'lı olarak her ikiyi yazıyı okurken de tüylerim diken diken oldu. Derginin bu ayki sayısında Jorge ile yapılan röportajın tamamına ulaşabilirsiniz.